MEKAN (UZAM*)

MEKAN (UZAM*)

30 Kasım

MEKAN (UZAM*)

MEKAN (UZAM*)

”Uzayda**, “mikro, makro” yer tutan, yer kapatan, çevresinden ölçü, yoğunluk, hacim, biçim olarak ayrılan her şey, “kendine özge” bir MEKAN VARLIĞIDIR, NESNESİDİR. Mekan, salt “yer, mimari yapı, iç alan” değildir. Atomdan, hücreye, beyinden bilgiye, kişilikten duygulara, cansız özdekten canlılara kadar her şey bir mekandır.” (F.Atalayer.Temel Sanat Eğitimi Notları. S.3.1996.Eskişehir.)

Uzay, “taneciklerden oluşan” (insan tarafından tanımlansın, tanımlanmasın) bir “enerji plazmasıdır.” Sürekli genişleyip, yayılan uzayda enerji; patlayarak, ışıyarak, sarmallaşarak, itilerek, çekilerek, savrularak, büzülüp-daralarak, dağılıp-saçılarak, çarpışarak, “kesintisiz” devinen, “rastlantısal işleyen,” tanecik esaslı bir “kaosdur.” Patlamayla, ışımayla, savrulmayla, “merkezileşmiş bir yoğunlaşmanın saçılmasını, dağılmasını,” ve birleşme, soğrulma, yoğunlaşma, paketlenme ile bir “itme-çekme denetimini” içeren, kendi fiziksel yasaları ile işleyen uzay, “evrensel yapılanma-yıkılma kaosudur..”

   Sonsuz “entropik plazma” içinde, her “tutunma, yoğunlaşma, yapışma, bağlanma,” bir “antientropik denge durumunu, yapılanmayı” oluşturur. Her yapılanma, “geçici de olsa” bir “dengeliliği, denetlenmeyi, devamlılığı” içerir. Tanecik-parçacık kaosundaki bu denetli ayrılma ve bölünme, bir “FARKLILAŞMAYI”, her farklılaşma ise; köşe, sınır, yüzey (çeper, kabuk), ağırlık, hacim vs. olarak “KENDİNE ÖZGE” örgütlenmeyi, biçimlenmeyi, özdekleşmeyi sağlar. Enerjinin, bir “özdek-yapı-yer” olarak “paketlenmesi,” görünüş olarak plazmatik ortamdan ayrışması, bilinen, bilinmeyen “uzaysal mekanları” oluşturur. “Düzen kazanmış her enerji paketlenmesi, bir mekan varlıklaşması, yapılanmasıdır.” Ya da “özdek-varlık kazanan her şey bir mekandır.” Türk mitolojisinde “OG veya ON” (damga esaslı betimleme) kozmos yani evrendir. ON’dan yayılan ve dünyaya inen ışınlarına da “ONÇ” (İslami ‘nur’ gibi) denir. “EKİ ve GÜN”, onun birliğini temsil eder.

   Her uzaysal mekan yapılanması, dış ve iç gerilim güçlerine bağlı “doğal bir görünüşü” (formu) oluşturur. Ya da, plazmatik tanecik kaosundan “AYRIMLAŞAN” (fark yaratan) her köşe, sınır-kenar, yüzey –çeper “bütünlüğü”, bir “kendine özge” biçimlenmeyi, “mekanlaşmayı” yaratır. Geçicide olsa, köşeleri, sınırları, yüzeyleri dengeleyen, iç-dış gerilimler (Antientropik durum.), uzaysal ortamın “topolojik ve geometrik yasaları” ile güdülen üç boyutlu mekanlarını var-eder. Yani mekan, bir acıdan “sınırlanan ve görünüş kazanan, üç boyutlu uzaysal alandır.” Ya da mekan, yalın anlamı ile, “ DOLULUK” (enerjinin yoğunluğu, sıklığı), “BOŞLUK” (Enerjinin gevşekliği, seyrekliği.) olarak, “biraradalık”, bir bütünlük, düzenlilik kazanmasıdır. O, “kendine özge yoğunluğa, görünüşe” sahip, ölçülebilir, gözlemlenebilir bir “hacim yapılanmasıdır.” Ya da, “ her ağırlığa, hacim’e sahip şey, bir mekandır.”

Etiketler

mekan uzam
Top